Ø Ne
istiyorsunuz?
v Ne isterseniz isteyin, sahip
olabilirsiniz.
Ø Bunları
nasıl mı iddia edebiliyorum?
·
Kendi deneyimlerimi temel alarak.
· 20
yıldan uzun zamandır
“Nasıl…” kitapları denilen kitapların hevesli bir okuyucusuydum, özellikle de
“Nasıl başarılı ve zengin olunacağını” anlatanların.
·
Her kelimeyi bir çırpıda okudum ve kitapta
söylenen her şeyi yaptım.
·
Formülleri uyguladım.Kendimi pozitif düşünmek
için eğittim.
·
Hedefler edindim.Bilinçaltımı zenginlik ve
başarıyla ilgili fikirlerle besledim.
o
Ancak fark ettim ki; yüzlerce kitap okumakla ve o çok
bilinen kitaplarda söylenenleri yapmakla geçen 20 yıldan sonra, ne zengin ne de
başarılı olmaya yakındım.
Başarısızlık beni bıktırdı.
Ø Niçin
onca yıldan sonra hala parasızdım, hala mücadele ediyordum ve hala
başarısızdım?
·
Kalın kafalı mıydım?
·
Okul yıllarıma bakınca hep iyi olduğumu
hatırladım, hep A’larım ve B’lerim vardı.
·
Edebiyat ve Hukuk Fakültelerini bitirmiştim.
·
Ve zeka testlerinde ortalamanın çok
üstündeydim.Yani kalın kafalı olamazdım.
·
Azmim yetersiz miydi?
·
Gündüzleri işimi yürütürken, geceleri de
hukuk okuyacak kadar azimliydim.
·
Tembel ve şanssız da değildim.
·
Dolayısıyla, orta derecede akıllıydım,
azimliydim, çalışkandım, ama şu “Nasıl…” kitaplarında vaat edilen zenginlik ve
başarıya ulaşamamıştım.
Ø Neden olduğunu bulmaya
kararlıydım ve araştırmaya başladım.
·
On milyonlarca “Nasıl…” kitabı satılmıştı…
·
1980 yılında ABD’de milyonerler sayıca
nüfusun %2’sinden daha azını oluşturuyordu.
·
Kendi çabalarıyla milyoner olanların sayısı
ise, %1’lik dilimin küçük bir parçasını oluşturuyordu, çok daha azı da 35
yaşından önce zengin olabilmişti.
·
Refah düzeyi en yüksek, para kazanma
özgürlüğünün sınırsız olduğu kabul edilen bir ülkede yaşıyordum; ancak, nüfusun
çok çok azı bir milyon dolarla ölçülen zenginlik dilimi içindeydi.
Ø Milyoner olmayan,
başarısızlığa uğramış çoğunluk hakkında meraklanmaya başladım.
·
Milyonlarca insan, nasıl başarılı olunacağını
okudu, ancak sadece çok azı gerçekten başardı.
·
Geri kalanın hepsi –büyük çoğunluk- benim
gibi olmalıydı; hala istiyor, bakıyor, deniyor ama kitaplarda vaat edilen
zenginliğe sahip olamıyordu.
Ø Neden bu kadar büyük bir
çoğunluk başarısızlığa uğradı?
Ø Bir şeyin nasıl yapılacağını öğrenmekle,
gerçekten başarmak arasındaki hangi “gizli halka”,
hangi “görünmez bağlantı” kayıptı?
Ø Peki ya, hiçbir şeyin nasıl
yapılacağını resmen “öğrenemeyen” insanlar?
Ø Ya da şu hiçbir “Nasıl…”
kitabı okumadığı halde, büyük servet kazanmış olanlar?
Ø O insanların bildiği –ya da
bilmeden uyguladığı-, benim ve milyonlarca “Nasıl…” kitabı okuyucusunun
bilmediği, “sır” neydi?
Ø Araştırmayla geçen yıllardan
sonra cevabın, “gizli bir halka” olduğunu buldum.
·
Prensip o kadar güçlü ki, ona “MÜTHİŞ SIR” adını verdim.
v Bu prensip olmadan küçük
şeyler başarabilirsiniz, bu prensiple ise istediğiniz her şeyi
başarabilirsiniz, her şeyi.
Ø Siz de dahil olmak üzere
herkes, genellikle “farkında olmadan” bu yöntemi kullanır.
v Önemli bir şey
başardığınızda, mutlaka Müthiş Sırrı kullanmışsınızdır.
·
Zor bir engeli aştığınızda, yine Müthiş Sırrı
kullanmışsınızdır.
Ø Sırrı başarılı bir şekilde
kullanmanız için, onun farkında olmanız gerekmez.
v Ama sırrın bilincinde
olanlar büyük zenginliğe, başarıya ve mutluluğa ulaşırlar.
Ø Müthiş Sırrı, istediğiniz
zaman kullanmaya başlayabilirsiniz.
·
Kaç yaşında olduğunuz, ne kadar fakir ya da
eğitimsiz olduğunuz, yaşam koşullarınız sorun olmaz.
·
Hemen ŞİMDİ kullanmaya başlayabilirsiniz.
·
Prensip, insanın varoluşu kadar yaşlı.
Ø Neden bütün çabalarıma ve
okumama rağmen hala başarısızım?
Ø Neden milyonlarca “Nasıl…”
kitabı satılmasına rağmen, bu kadar fazla insan da başarısız?
·
Bunun üzerinden çok zaman geçmeden yanıtı
–Müthiş Sırrı –keşfettim.
Ø MÜTHİŞ SIR:
v “Bir şeyi başarmak için, o
işi başarmak her ne gerektiriyorsa yapmaya razı olmalısınız.”
v Hedeflerinize ulaşmak için,
gereken her şeyi yapmaya razı olmalısınız.
·
Müthiş Sırrın bilincinde olsanız da olmasanız
işe yarıyor, sır otomatik olarak çalışıyor.
Ø Geçek şu; konu sonuç elde
etmeye gelince, niyet hareketten daha önemlidir.
v Yapmaya karar verdiğiniz şey, gerçekten
ne yaptığınızdan daha önemlidir.
v Müthiş Sırrı kullanmaya başlamayı
seçmek, bir niyettir.
v Bir niyetiniz olduğunda ve
ona ulaşmaya çalıştığınızda, istediğiniz sonuca ulaşırsınız.
Ø İstediğiniz her şeyi tümüyle elde
edeceğiniz MÜTHİŞ SIR:
Ø Ne istediğini bilmek ve
gerektirdiği her ne ise yapmak.
İHTİYACINIZ OLANLAR
Ø Bir hedefinize doğru yola
çıkmak için, sadece iki şeye ihtiyacınız var:
1)
Açık
bir Hedef
2)
Kesin
Karar
1)
AÇIK BİR HEDEF
Ø Bazı insanlar için bu kolaydır. Çocukluklarından
beri zihinlerinde “istedikleri
hedefin, hayat amaçlarının” detaylı bir resmi vardır.
·
Bu şanslı insanların istediklerini elde etmek
için yaptıkları şey, sadece zihinlerindeki resmi hatırlamak ve ona konsantre
olmaktır.
Ø Çoğu insan için ise bu, o kadar da kolay
değildir.
v Bu süreçte bir fikir, bilinçaltına
gönderdiğimiz “zihinsel bir resimden” daha fazlası değildir.
v Bununla birlikte, bilinçaltının bulanık
resimleri iyi cevaplayamadığı söylenir.
v Bilinçaltı, en iyi kesin ve
net fikirlere cevap verir.
·
Kendinize sadece “Çok para istiyorum” demek, muhtemelen yeteri kadar açık
değildir.Tam olarak kaç para istediğinizi söylemek daha iyidir.
·
“Yeni
bir meslek istiyorum” demek de yeterli değildir, dünya
mesleklerle dolu.
·
Hedeflerinizi olabildiğince açık bir biçimde
kağıda yazmak da yararlı olabilir.
·
Eğer siz de, diğer birçok insan gibi ne
istediğinizden emin değilseniz, istediğiniz şeyi “keşfetme niyetinizi” çok açık
bir şekilde ifade edin –kesin bir zamanla.
v Unutmayın; bilinçaltınız,
-sunduğunuz fikir kesin ve net olduğu sürece- onun ne olduğuyla ilgilenmez.
2)
KESİN KARAR
Ø Bu,
istemek gibi bir davranıştır.
·
Ancak uğraşmak zorunda kaldığınız, yanlış
anlaşılan davranışlardan biridir.
o
“Kesin karar” sözü geçtiğinde,
birçok insan onu bir “söz verme” ya da bir “zorunluluk” olarak düşünüyor.
·
Onlar söz
vermeyi; başka birisinin “Kesin
karar vermeni istiyorum” şeklinde bir dayatması ya da “Buna söz veriyorum” şeklinde
kendi dayatmaları olarak görüyorlar.
·
Eğer “kesin karar” deyince aklınıza
gelen buysa, sizden bu düşünce şeklinizi değiştirmenizi isteyeceğim.
Ø Benim tanımıma göre KESİN KARAR; ne
olursa olsun istediğiniz şeyin peşinden gitmeye devam etmenizi sağlayan bir
“güven duygusu” dur.
v Bir söz ya da zorunluluk
değil.
v Aksine öyle büyük bir
arzuyla istediğiniz ve sizin için öyle önemli olan bir fikir ki, sonunda elde
etmek için yapmak zorunda olduğunuz her şeye değecek.
v Bu güven –bu sabit, değişmez
fikir- Müthiş Sırrın ta kendisi.
Ø İhtiyacınız olan şeylerin
listesinde sadece “iki şey” varken
(açık bir hedef ve kesin karar), ihtiyacınız
olmayan şeyler listeniz ise neredeyse sonsuz.
·
Çok paraya ihtiyacınız yok, zamana ya da
şansa da.
·
Çok fazla zekaya ya da eğitime de ihtiyacınız
yok.
·
Başka insanlardan yardım almak iyi olsa da,
ihtiyacınız yok.
·
Ve bir plana da ihtiyacınız yok.
Ø Bunları
insanlara anlattığım zaman bana, “Bu
başarının kuralları hakkında duyduğumuz ve okuduğumuz her şeye ters düşüyor.”
dediler ve sonra da şunları eklediler: “İşini
planla, planını uygula” kabul görmüş bilgece bir sözdür.
·
Katılmıyorum.
v Planlara muhtaç olmamanız
için, güçlü bir sebep var:
v Açık bir hedefiniz ile kesin bir
kararınız olduğu zaman, “doğal olarak” sizi hedefe götürecek şeylere
doğru çekilirsiniz. (RAS)
Ø Başka bir deyişle; istediğinizi almanız
için ne yapmanız gerektiğini anlatan, “doğal bir plan mekanizmasına” –RAS- sahipsiniz.
·
Mekanizma, hedefe nasıl ulaşacağınıza dair
hiçbir fikriniz olmasa bile çalışır.
o
Yapmanız
gereken tek şey; hedefi zihninizde netleştirmek ve kesin karar vermek.
·
Süreç kendiliğinden işler.Neyi, nasıl ve ne
zaman yapacağınızı bilmeniz gerekmez.Bunu süreç içinde öğrenirsiniz.
v Planlar, yöntemler ve
kurallar güzel olabilir ama, onlara ihtiyacınız yok.
v “HEDEF” ve “KESİN KARAR” her
şeydir.
Ø Bir
kere daha tekrarlayalım.
Ø MÜTHİŞ SIR şu: Bir şeyleri başarmak için, onu
başarmak ne gerektiriyorsa yapmaya istekli olmalısınız.
Ø Goethe’nin aşağıdaki sözü Sırrı çok mükemmel
bir biçimde açılıyor:
“Her
neyi yapabilirseniz ya da yapabilmeyi düşlerseniz, ona başlayın.
Cesaret,
içinde üstün kabiliyete, güce ve sihre sahiptir.”
Ø ŞİMDİ BAŞLAYIN!
KAYNAK: Müthiş Sır / Mike Hernacki