31 Ocak 2015 Cumartesi

SEVDİĞİNİZ ŞEYİ BULUN ve HAYATINIZI ONA ADAYIN!


Bence bir insanın ilk yapması gereken bir amaç belirlemektir!
Neden buradasınız? Neden yataktan kalkıyorsunuz? Neden yaşıyorsunuz?
Gerçekten hepimizin belli bir şey yapmak için yaratıldığına inanıyorum.
Peki ya amacınıza nasıl karar vereceksiniz?
Bunu "Neyi yapmayı çok seviyorum" diye sorarak keşfedersiniz.
Ve sonra bir vizyon oluşturursunuz.
Bunu yaptığınızda, yaptığınız şeyi çok seveceksiniz.
Sabah uyandığınızda başlamaya hevesli olursunuz, sonra yatana kadar da o işi yapmaya devam edersiniz.O yüzden her gün, bütün saatleriniz, sevdiğiniz şeyi yapmakla dolacak.
Buna yaşamak denir!
"SEVDİĞİNİZ ŞEYİ BULUN ve HAYATINIZI ONA ADAYIN!"
~Bob Proctor


29 Ocak 2015 Perşembe

Bilinçaltının/Bilinçdışının Gücü


Claude M. Bristol bu sözünü, 1948'de yayınlanan "The Magic of Believing" kitabında yazmıştı.Günümüzde, Kuantum fiziği ve Nörobilim'deki en son bilimsel araştırmalar ve deneyler; bu sözü doğruluyor/destekliyor...

Hayatımızın %95'i; bilinçaltımızda depolanan ve görünmeyen "programlar" tarafından yönetilir.

28 Ocak 2015 Çarşamba

GÜVEN : Her şeyi değiştiren tek şey.


Bütün bireylerde, ilişkilerde, takımlarda, ailelerde, kurumlarda, uluslarda, ekonomilerde, dünyanın her medeniyetinde ortak olan bir şey vardır; ortadan kaldırılması durumunda en güçlü hükümetleri, en başarılı şirketleri, en gelişmiş ekonomileri, en etkili liderleri, en sağlam arkadaşlıkları, en kuvvetli karakterleri ve en büyük aşkları yok edecek tek bir şey.

Öte yandan, eğer geliştirilir ve yükseltilirse, o tek şeyin; hayatın her boyutunda eşsiz bir başarı ve zenginlik yaratma potansiyeli de vardır.

Ancak bu; günümüzün en az anlaşılan, en çok da göz ardı edilen ve küçümsenen olanağıdır.O tek şey, GÜVEN'dir
-Stephen R. Covey

10-10-10 KURALI:


Kararlarınızı kısa ve uzun dönemdeki "sonuçlarını" dikkate alarak verin.
İlk 10 (dakika, saat, hafta), şimdiki ana tekabül eder.

İkinci 10 (ay), yakın geleceği temsil eder.
Sonuncu 10 (yıl) ise; uzak geleceğe işaret eder.
Önemli bir karar alırken ya da önemli bir seçim yaparken, kendinize şunları sorun:
Bunun 10 dakika/saat/hafta sonraki sonuçları nelerdir?
10 ay sonraki sonuçları nelerdir?
10 yıl sonraki sonuçları nelerdir?
Bu yöntem sayesinde; şaşmaz biçimde hızlı, net, doğru ve sağlıklı kararlar alabildiğimi keşfettim...


KAYNAK: 10 Minutes, 10 Months, 10 Years-A Life-Transforming Idea / Suzy Welch


26 Ocak 2015 Pazartesi

Ne istiyorsanız bunu günde 15 kere yazın!


Düşünceleriniz, eylemlerinizi; eylemleriniz de elde edeceğiniz sonuçları belirler.
Söylemesi kolay tabii, değil mi?
Şimdi düşüncelerinizi nasıl değiştireceğinizi merak ediyor olabilirsiniz.
Düşüncenizi, istemekten sahip olmaya taşımak için istediğiniz şeyi günde on beş kez yazın! Ne istiyorsanız bunu günde 15 kere yazın!

Bunun, gülünç denecek kadar basit olduğunu biliyorum; ama dünyanın bir numaralı karikatüristi Scott Adams'ın (ve daha birçok kişinin) işine yaradığına göre, niçin sizin de işinize yaramasın?
"Dilbert"in yaratıcısı Adams da başlangıçta bu yöntemden kuşkuluydu, ama yine de denedi ve sonunda başarılı oldu.Ve onun gibi başkaları da...
Adams'ın hedefi doğrultusunda her gün çalıştığını da unutmamak gerek; her gün karikatür çiziyor ve kitap yazıyordu...

Eğer isteğinizi/hedefinizi şimdiki zamanda yazar ve cümlenize "Ben...." diye başlarsanız, çok daha etkili olacaktır.
"Ben milyoner olacağım" yerine, "Ben bir milyonerim" diye yazmalısınız.
Kim olmak istiyorsunuz?
Bunu günde on beş kez "Ben....." cümlesi ile yazın ve ne olacağını görün.
Belirli bir hedefi/amacı olanlar, siz bu yönteme bir şans verin; özellikle de hedefinizi gerçekleştirme yeteneğinizden kuşkunuz varsa.

Büyük bir yayınevinin editörü olan Matthew, bir başka yayıneviyle görüşme sürecindeydi.
Kendisine teklifte bulunacaklarını ve ne kadar maaş istediğini soracaklarını biliyordu.
Karısıyla görüştükten sonra istediği rakamı belirledi.Sonra yazmaya başladı:
"Ben şu kadar dolar kazanıyorum ve yılda dört hafta tatil yapıyorum."
Yazdığı rakam, şimdiki gelirinin epeyce üzerindeydi ve onun alanında bu kadar uzun süreli tatil pek görülmüş bir şey değildi.
Ertesi gün iş teklifi geldi ve ne kadar maaş istediğini sordular.
Matt, istediği rakamı açık açık söyledi ve kabul edildi.Dört haftalık izin istediği de kabul edildi.Teşekkür etmek için beni aradı.
İstediğine inanıncaya kadar yazmış olmasaydı; rakamı söylerken sesinin titreyeceğini, zorlanacağını ya da utanacağını ve fırsatı berbat edeceğini biliyordu.
Şu anda Matthew'in tek pişmanlığı var: "Keşke daha fazlasını yazsaydım." diyor.

Dileğinizi/hedefinizi günde on beş kez yazmanın nedeni; onun gerçekten doğru olduğuna inanıncaya kadar hedefinizi beyninize kazımak.
İlk yazmaya başladığınızda, kafanızın içindeki bütün küçük sesler bağırmaya başlayacak: "Sen kim olduğunu sanıyorsun? Asla bunu elde edemezsin! Dalga mı geçiyorsun? Hadi, gerçekçi ol, bunu yapamazsın, başaramazsın!"
Bırakın bağırsınlar, siz yazmayı sürdürün.
Sonunda öyle bir noktaya geleceksiniz ki, sesler şöyle demeye başlayacak:
"Hey, bunu yapabilirsin.Çantada keklik.Hiç dert etme.Kesin olacak."
Böylece zihinsel olarak, istemekten sahip olmaya geçmiş olacaksınız.
Öyleyse kağıdı kalemi alıp yazmaya başlayın!

" 'Ben......' diye başlayan cümleler son derece güçlüdür; bu kelimenin arkasından bir şey söylerken çok dikkatli olun..." -A. L. Kitselman

KAYNAK: Coach Yourself to Success / Talane Miedaner


BAŞARISIZLIK DİYE BİR ŞEY YOKTUR!


Gücünün farkına varan ve yenilgi nedir bilmeyen bir insan için, 
BAŞARISIZLIK DİYE BİR ŞEY YOKTUR!
Kararlı bir çalışma ve fethedilemez bir irade için de başarısızlık yoktur.
Yere düştüğünde ayağa kalkmasını bilen, adeta lastik bir top gibi zıplayan, diğerleri pes ettiğinde direnen, herkes geriye döndüğünde ilerlemeye devam eden bir insan için de BAŞARISIZLIK YOKTUR.
-Orison Swett Marden


Ekonomik Özgürlüğünüzü Kazanın!


Ekonomik Özgürlüğünüzü Kazanın!
Ekonomik özgürlük (zenginlik) demek; bir daha çalışmanıza gerek kalmayacak kadar çok paraya ya da gelire sahip olmak demektir.
Çalışmak isterseniz de, bu sizin tercihiniz olacak ve yalnızca zevk için (gerçekten istediğiniz için) çalışacaksınız.Ne güzel değil mi?
 -Talane Miedaner

Enerji Psikolojisi Teknikleri


Gary Craig, enerji psikolojisi tekniklerinden birisi olan EFT'nin yaratıcısıdır.EFT gibi bir sürü enerji psikolojisi tekniği vardır.Bu teknikler; zihin ve vücut üzerine yapılan en yeni araştırmalardan faydalanarak bilinçaltına/bilinçdışına ulaşırlar ve onu yeninden programlarlar.

ENERJİ PSİKOLOJİSİ, kişisel gelişimin içerisinde yer almasına karşın, ayrı bir "uzmanlık" alanıdır.Enerji psikolojisi; bilinçaltını/bilinçdışını yeniden programlamak, insan vücudundaki enerjileri dengelemek, alışkanlıkları değiştirmek, kısıtlayıcı/olumsuz inançlardan kurtulmak, fobileri/korkuları yenmek, olumsuz duyguları yok etmek, şifa vermek ve değişim sağlamak gibi daha birçok farklı konuda kalıcı iyileşmeler sağlar.
Enerji psikolojisinin pek çok farklı versiyonu vardır.
Bununla birlikte bir şey çok nettir: Enerji psikolojisi, dakikalar içinde davranışlarda radikal değişikliklere yol açabilir ve bu değişiklikler de kalıcı olur.

Ben bu yeni teknolojileri çok seviyorum; çünkü bunlar değişimin zor ve güç olduğu baskın inancını çürütürler.Ayrıca insan davranışını değiştirmek için, uzun yıllarımız da yok...
Ve bu uygulamaların -bana göre- en güzel tarafı; bu değişikliklerin gerçek ve kalıcı/uzun süreli olmasıdır.Ayrıca bu çalışmalarla ilgili yapılan bilimsel çalışmalar (beyin haritalandırma çalışmaları gibi) da, bu olumlu sonuçları desteklemektedir... 

24 Ocak 2015 Cumartesi

Nick Vujicic


Kolsuz ve bacaksız dünyaya gelen Nick Vujicic şöyle diyor: 
"Hangi güçlük karşına çıkarsa çıksın, sen hayatta amacını gerçekleştirecek güce sahipsin"

"Hayatımda sınırlara yer yok benim! Sizlerin de zorluklar karşısında sınır tanımadan cesurca ilerlemesini istiyorum. Şunu bilmenizi isterim; sınırları olmayan bir yaşam için ne kola ihtiyacınız var, ne de bacağa... İhtiyacınız olan tek şey sınırları olmayan bir akıl." 
-Nick Vujicic

23 Ocak 2015 Cuma

Bilinçaltını programlamak


Bilinçli ve bilinçaltı zihinlerimizin farklı öğrenme yollarını anlamak son derece önemlidir.
Bilinçli zihin yeni bir şey öğrendiğinde, bilinçaltının yeni bilgiyle aynı hizada olmak için kendini otomatik olarak uyarladığını düşünüyor olabilirsiniz.Yanlış! 
İki zihin birbirlerinden ayrı varlıklar olarak hareket eder ve aynı şekilde "öğrenmezler".
Ama bazen bizler, tıpkı benim yaptığım gibi, yalnızca entelektüel öğrenmeye odaklanarak bir noktada tıkanırız.
Bilinçli zihni eğitmek, otomatik olarak bilinçaltını yeniden programlamaz.
Benim durumumda, ben hayatımı değiştirme konusundaki asıl ilerlemeyi; entelektüel yoldan öğrendiğim farkındalığı, bilinçaltı programlarımı yeninden yazmak için kullandığımda kaydettim...


KAYNAK: The Honeymoon Effect / Prof. Dr. Bruce H. Lipton 

Bu sözleri söyleyen kişi, bu konuda (bilinç ve bilinçaltı konusunda) yıllarca bilimsel araştırma ve incelemeler yapmış dünyaca tanınmış bir bilim adamıdır.
Ünlü hücre biyologu ve genetik bilimci Profesör Dr. Bruce H. Lipton, alanında devrim yaratan çalışmalarında uluslararası bir üne sahiptir.
Bruce Lipton, "Biology of Belief" kitabının da yazarıdır.
Genlerimizin kurbanı olmadığımızı ve inançlarımızı değiştirerek, yaşamımızı değiştirebileceğimizi bilimsel olarak kanıtlamıştır.
Bu kitabında Bruce; inançlarımızın vücudumuzu, zihnimizi ve dolayısıyla yaşamlarımızı kontrol ettiğini anlatmaktadır.
Hayatımızı yöneten inançların çoğunun da, asılsız/olumsuz ve sadece kısıtlayıcı olduğunu söylemektedir.Ayrıca "çevre"nin de; zihnimizin ve hücrelerimizin programlanmasında, çok büyük bir etkisi olduğunu vurgulamaktadır.

21 Ocak 2015 Çarşamba

Bir hayaliniz olmalı...


Gençlik yıllarımda, bir hayale sahip olmanın gücünü keşfettim.
Hayalim, benim için pek çok şey başardı ve kararlı hareket etmem için bana motivasyon kazandırdı.Sadece bu kadarla da kalmadı, sonunda gerçekleşti.
Bir hayaliniz olmalı, nefesinizi kesecek bir hayal...
Bir hayalinizin olması, sizi bugünün hayal kırıklıklarından geleceğin olasılıklarına taşır.Hayaliniz, size enerji verir.Hayal sizi hayatınızı boşa geçirmekten kurtarır.
Bir hayalin varsa, onu izle! Hayalinin peşinden git! Kaçıp gitmesine izin verme ve mücadele etmeden vazgeçme!
-Dexter Yager


Zirvede bildiğim her şeyi, dipte öğrendim.


İnsanlar bana genellikle nasıl bu kadar "şanslı" olduğumu soruyor.
Şanslı olduğumu düşünmüyorum; çünkü açıkça belirtmek gerekirse, bunu "kendi çabamla" elde ettim.
Başarım, loto oynayarak kazanılmadı ve birisinden miras olarak da kalmadı.

Başarıya çok çalışarak, risk alarak ve uzun zaman önce kurduğum ve yıllar boyunca da besleyip geliştirdiğim hayalimle ulaştım.
Her şeyin ötesinde başarım; tüm yaşamım boyunca devam edegelen bir "öğrenme" süreci olmuştur.Başkalarından bir şeyler öğrenmek, başarısızlıklardan bir şeyler öğrenmek ve yaşayarak öğrenmek...
"Zirvede bildiğim her şeyi, dipte öğrendim."-Dexter Yager (Multi-milyoner)


20 Ocak 2015 Salı

BÜYÜK YANILGI



Ø  6 kurbağa bir nilüfer yaprağının üzerinde oturuyorlardı.
Biri zıplamaya karar verdi.Geriye kaç tane kaldı?

Eğer cevabınız “5” ise sizi tebrik ederim.
Analitik düşünme kabiliyetiniz gayet iyi durumda.
Ancak ne yazık ki, bu doğru yanıt değil.
Doğru yanıt  “6” olacaktı.
Evet, bu doğru.
6 kurbağa da hala yaprağın üzerinde oturuyorlar.Neden? 
Çünkü biri sadece zıplamaya karar verdi, ama daha zıplamadı.

ü  İşte bu bizim büyük yanılgımız:
ü  Bir şeyi hayal ettiğimiz, anladığımız, çözdüğümüz, planladığımız, karar verdiğimiz için onu kesinlikle yapacağımızı düşünüyoruz.
ü  Ama çoğu zaman yapmıyoruz.
ü  Her şeyi bilincimizin gerçekleştirdiğini  ve yönettiğini varsayarak, onu yaptığımız şeylerden sorumlu tutuyoruz.
ü  Ama bu doğru değil.
ü  Aslında bunun tam tersini söyleyen bir sürü kanıt olmasına rağmen, böyle düşünmeye devam ediyoruz.
ü  İnsanların çoğunluğu her yılbaşında “yeni kararlar” alırlar, ne olur sonra? Yani bir sürü nilüfer yaprağı ve bir sürü alınan karar var, ama sonuç yok.

Ø  BÜYÜK YANILGI ŞUDUR:

Ø  Bilincimizin her şeyi kontrol ettiğini düşünürüz.Ama hayır.
Ø  Tüm mükemmelliğine rağmen, bilincin çok büyük bir dezavantajı vardır.
Ø  Uzun vadede işleri yaptıran o değildir.
Ø  Geminin kaptanıdır belki ama, geminin gitmesini sağlayan makine dairesindeki adamdır; yöneten değil.

Ø  Aslında bilinçli işlevlerimizin, gerçekte yaptıklarımız üzerindeki kontrolü, %2-4 arasında değişir, hepsi bu.

Ø  Son 10 yıldaki sinirsel araştırmaların en önemli sonucu bu: 
        “Davranışlarımızın %96-98’i otomatik.
Bu yüzden hedefler koyuyoruz, ama ulaşamıyoruz.
Hedefleri koyan, bilinçli zihnimiz.
Ama onlara ulaşmak ise, bilinçli olmayan zihnimizin-bilinçdışımızın- işlevidir.
ü  Bir şeye sahip olmayı istemek, hiçbir işe yaramaz.
ü  İsteyebileceğiniz ne varsa isteyin, hiçbir şey değişmez.
 Ancak bu isteklerinizi, beyninizin güç merkezine -bilinçdışına/bilinçaltına- yerleştirirseniz, isteği düşünce alışkanlığına ve sonra da inanca dönüştürebilirsiniz.

ü  Ve bunu bir kere yaptığınızda, dünyadaki hiçbir kuvvet istediğinizin gerçekleşmesini engelleyemez.

KAYNAK: The Answer / John Assaraf-Murray Smith

19 Ocak 2015 Pazartesi

İmkansızı başarmak...


Benim bu sözle ilgili yorumum şudur:
ÖNCE ZARURİ OLANI YAP! 
Yani önce temel ihtiyaçlarını karşıla! 

Hayattaki "temel ihtiyaçlarınız" karşılanmazsa, hayallerinizi/hedeflerinizi kovalamanız mümkün olmaz.İhtiyaçlarınız karşılandığında, hareket etmekte ve harekete geçmekte daha özgür olursunuz.
SONRA MÜMKÜN OLANI YAP! 
Yani, her gün hayallerini/ hedeflerini gerçekleştirmek için "mümkün olduğu kadar" zaman ve enerji yatırımı yap.
Ama bunu her gün-sürekli yap.
Belli bir süre sonra -birden- "imkansız" olanı başardığını göreceksin!..
"Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir."

Bu sözle ilgili başka bir yorum da şöyle olabilir: 
Hayallerini/hedeflerini gerçekleştirmek için ÖNCE ZARURİ OLANI YAP!
Yani, ilk adımını at, harekete geç! 

Çünkü hedeflerin gerçekleşmesi için ilk adımın atılması ve harekete geçilmesi zaruridir.
Sonra MÜMKÜN OLANI YAP!
Yani, hayallerini/hedeflerini başarmak için her gün "mümkün olanı" yapmaya devam et! 

Ne zamana kadar? 
İmkansız olanı/görüneni başardığını görene kadar...

İmkansız...


En yeni bilimsel araştırmalar; duygu, düşünce ve inançlarımız sayesinde her şeyi yapabilme gücüne sahip olduğumuzu, hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın ispatlıyor.
Zira duygularımızla desteklenmiş ve kaydedilmiş inançlarımız, muazzam bir rezonans alanı oluşturuyor.
Ve bu rezonans alanındaki titreşimlerle uyum içinde olan her şey, evet dünya üzerindeki her şey, bu titreşime ayak uydurmak durumunda kalıyor...
-Pierre Franckh

18 Ocak 2015 Pazar

Başarı Bir Seçimdir


Ø  Karşılaşıp konuşsaydık ve siz bana “Yalnızca bir yıl içinde hayatımda istediğim ve hak ettiğim başarıyı bana verecek ne yapabilirim?” diye sorsaydınız, size önünüzdeki yıllarda, yapabileceğiniz her şeyden daha çok başarı sağlayacağını bildiğim bir şeyi önerirdim.   

Ø  Bu öneri; gelecek yıl boyunca her sabah aynanın önünde durup, kendinize şu sözleri söylemeniz olurdu: 
          “Ben başarılıyım.
Başarılı olmayı hak ediyorum.
Başarılı olmayı seçiyorum.”

Ø  Size başarının ne olduğunu anlatmayacağım.
·         Onu bulmak için uygulayacağınız bir formül de vermeyeceğim.
·         Yalnızca bu sözleri söylemenizi önereceğim.

Ø  Bu sözleri sesli söylemeniz gerekmez, yalnızca düşünmeniz bile yeterlidir, ancak bu sözleri aynaya bakarken yüksek sesle söylemeniz daha etkilidir.
·         Bu sözleri ilk söylemeye başladığınızda, onlara inanmanız bile şart değildir.
·         Yalnızca onları söylemeniz yeter.

Ø  Siz bu sözlere inansanız da, inanmasanız da, beyniniz tamamen aynı şekilde bu “programlamaya” uygun hareket edecektir

Ø  Bugünden itibaren bir yıl içinde, bu sözleri aksatmadan her gün –mümkünse her aynaya baktığınızda- söylediğiniz takdirde, yaşamınızda olanlar hakkında bana anlatacaklarınızı şimdiden biliyorum.
·         Bir yıl öncekine nazaran daha başarılı olma şansınız yüksektir.
·         Çünkü başarmayı seçmenin sonucu kaçınılmazdır.

è Başarıyı seçtiğiniz ve ona sahip olmaya karar verdiğiniz zaman, başarı oluşmaya başlar. 
è Başarılı olmada farkı yaratacak olan sizin “seçiminiz” dir.

KAYNAK : Choices / Shad Helmstetter

ÖNEMLİ NOT: Bu yazıda bahsedilen "uygulamanın" basitliği", lütfen sizi aldatmasın.Gerçekten de çok etkilidir.Çünkü bu uygulama beynin/zihnin çalışma prensiplerine uygundur.
Ayrıca bu öneriyi yapan Shad Helmstetter, hayatını kişisel gelişime adamış (40 yıldan fazla bir süre), önerdiği uygulamalardan dünyada yüz binlerce kişi sonuç almış, kişisel gelişimde dünyaca tanınmış bir uzmandır.Bu yüzden önerileri dikkate alınmalıdır ve uygulanmalıdır...


Seçimlerinizi Yönetin!


NE İŞ YAPARDINIZ?


-Para konusu problem olmasa, çok paranız ve zamanınız olsa NE İŞ YAPARDINIZ?

Eğer bu soruya cevabınız şu an yaptığınız işse; o halde siz dharmanızı (hayat amacınızı) yaşıyorsunuz.Çünkü, yaptığınız işi tutkuyla yapıyorsunuz ve eşsiz yeteneklerinizi ortaya koyuyorsunuz... 

-Deepak Chopra

17 Ocak 2015 Cumartesi

BİZLER DEĞERLİYİZ!..


En büyük dini, bilimsel, felsefi ve metafiziksel öğretiler, bizim Tanrı'nın eseri olduğumuzu gösterir.Eğer biz Tanrı'dan geliyorsak, Tanrı'nın bir parçası olmalıyız.
"Tanrı" sözcüğünden hoşlanmıyorsanız; onun yerine, "Enerji","Evrensel Zeka","Yüksek Bilinç" ya da "Allah" diyebilirsiniz.
Adının ne olduğunun hiçbir önemi yok.
Eğer siz ve ben, Tanrı'dan ya da Allah'tan ya da Evrensel Zeka'dan geliyorsak; bizler O'nun bir parçası olmalıyız.
Ve sırf bu sebepten dolayı, arzu ettiğimiz tüm güzelliklere sahip olmayı hak ediyoruz.
"Bir arzunuz varsa; o arzuya ulaşmak için, (gerekli olan) beceriye/yeteneğe/güce de sahipsiniz demektir..."
KAYNAK: Science of Success / James Arthur Ray 

Vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi...
"Her niyet ve arzunun özünde, onu gerçekleştirebilecek bir mekanizma vardır.
Niyet ve arzunun alanında sonsuz bir düzenleme gücü vardır..." -Deepak Chopra

Bugün, olan hiçbir şeyi yargılamayacağım.


Yargılamak; her şeyi devamlı iyi-kötü, doğru-yanlış şeklinde değerlendirmektir.
Devamlı olarak değerlendirip sınıflandırarak, analiz edip etiketlendirerek iç diyaloglarınızdaki çalkantıları artırırsınız.Bu çalkantılar sizle sınırsız içsel güç alanınız arasındaki enerji akışını azaltır.
Yargılamamak, zihinde dinginlik sağlar.
Güne bu cümleyle başlamak çok iyi bir fikirdir.
Gün içinde kendinizi herhangi bir şeyi yargılarken bulursanız, kendinize bu cümleyi hatırlatın: "Bugün, olan hiçbir şeyi yargılamayacağım."
Bu fikri tüm gün uygulamak zor gelirse, kendinize, "Önümdeki iki saat boyunca hiçbir şeyi yargılamayacağım." deyin.Göreceksiniz, zamanla bu süre uzayacaktır.
Yargılamadan yaşayın!
Gününüze bu cümleyle başlayın!
Ve gün içinde de bunu kendinize hatırlatın!..


KAYNAK: The Seven Spiritual Laws of Success/Deepak Chopra


13 Ocak 2015 Salı

Milyoner olmak...


Ben çocukken, annem okula gitmemi, bir diploma sahibi olmamı, sonra da büyük bir şirkette işe girmemi söylerdi –sonra, hayatımı kurmuş olacaktım.
Annemin söyledikleri, yapması “güvenli” olan şeydi ve dünyada milyonlarca aile, çocuklarına aynı şeyleri yapmalarını tembihliyorlar.
Oysa günümüzde, yapabileceğiniz en riskli şey bu olabilir…
Neyse ki, lisedeyken okuldan atıldım ve annemin tavsiye ettiği yolu takip etme şansım hiç olmadı.Ve o “güvenli yolu” takip etmemek, beni çok zengin bir adam yaptı. 

-Randy Gage (Multi-milyoner)

12 Ocak 2015 Pazartesi

Uzun Vadeli Perspektif-Uzun Vadeli Düşünün!



Harekete Geçin!


Seçim Yapın!


Harika bir zihniniz olduğunu ve bu zihinle her şeyi yapabileceğinizi anlamanızı istiyorum.
Hiçbir zaman size, yapamayacağınızı söyleyenleri dinlemeyin!
Bizim harika zihinlerimiz var ve istediğimiz şeye karar verebiliriz.
SEÇTİĞİMİZ HER ŞEYİ YAPACAK-GERÇEKLEŞTİRECEK GÜCE-POTANSİYELE SAHİBİZ! -Bob Proctor


NOT: Bob Proctor; ömrünü kişisel gelişime adamış, dünyaca ünlü bir kişisel gelişim uzmanıdır.50 yıldan fazladır "zihinsel potansiyel" alanında çalışmaktadır.
Söyledikleri, yazdıkları; uzun bir çalışma sonucunda elde ettiği "bilgeliğinin" sonucudur.Dolayısıyla her söylediği söz, her yazdığı cümle; bence çok değerlidir ve kesinlikle dikkate alınmalıdır...

11 Ocak 2015 Pazar

Farkındalık-bilinç seviyeniz...


Doğru kararlar vermeniz, akıllıca seçimler yapmanız ve daha iyisini yapabilmeniz için; bilinç-farkındalık seviyenizi yükseltmelisiniz...
"Daha fazlasına sahip olmak için, daha fazlası olmak gerekir." -Jim Rohn

10 Ocak 2015 Cumartesi

Kuantum alanı...


Kuantum alanıyla ilgili yapılan bilimsel deneylerin ortaya koyduğu şey; kuantum alanının tek başına isteklerimize, duygusal ricalarımıza karşılık vermediğidir.
Kuantum alanı yalnızca hedeflerimize, düşüncelerimize de karşılık vermez.
İkisi örtüştüğünde veya tutarlı olduğunda, aynı sinyali yaydıklarında karşılık verir.
Açık yüreklilikle ulvi bir duygu ve berrak düşünceyle bilinçli bir niyet bir araya geldiğinde, alan bize olağanüstü şekillerde yanıt verir.
Kuantum alanı, ne istediğimize karşılık vermez; kim olduğumuza karşılık verir. 

-Dr. Joe Dispenza

8 Ocak 2015 Perşembe

Zengin olmak istiyorsanız...


v  Zengin olmak istiyorsanız, meteliksiz insanlardan finansal tavsiye almayın.
·     Bankacınız, size faydalı tavsiyelerde bulunabilir, fakat unutmayın ki, onun kazandığı para, yıllık 50.000$ dır.
·        Bu yüzden, size nasıl “milyoner” olacağınızı söylemesini beklemeyin.
·       Muhasebeciniz, vergi borçlarınızı azaltmak için size sağlam stratejiler sunabilir.
·    Fakat, finansal anlamda özgür değilse, size bu amaca nasıl ulaşacağınızı söylemesini beklemeyin.
·         Aynı kural finans danışmanınız, borsa acenteniz vb. için de geçerlidir.
      -Randy Gage