29 Mayıs 2016 Pazar

Kendinizi Ömür Boyu Öğrenmeye Adayın!


Büyük Hayaller Kurun!


Borçlarınızı Ödeyin!


Son yirmi yıl içinde borçlu olmak; toplumsal anlamda kabul edilir bir durum haline geldi.
Eskiden insanlar istedikleri şey için para biriktirip istediklerini öyle alırlardı, ama şimdi tam tersi oluyor.Bir şeyi ŞİMDİ istiyoruz, HEMEN alıyoruz ve sonra da yüksek faizlerle bu borçlarımızı ödemeye çalışıyoruz/ödeyemiyoruz.
Batı toplumlarındaki "HEMEN ŞİMDİ İSTİYORUM!" saçmalığının bedeli oldukça ağırdır, hem yalnızca faizden de söz etmiyorum.
Sorun bundan daha derindir.Borçlu olmak gerginlik/stres yaratır.
Ne kadar gerginlik yarattığını fark etmeden istediklerinizi kredi kartıyla alıp borçlanmaya da alışabilirsiniz ki bu daha da kötü.
Aslında borçlarınızdan tamamen kurtulduğunuzda, bunun nasıl bir rahatlık olduğuna inanamayacaksınız.
Benim de binlerce dolarlık kredi kartı borcum vardı ve bunları ödemem yıllar sürmüştü.

Artık kredi kartımı ne zaman kullansam, borcumun tamamını (%100'ünü) her ay sıfırlıyorum ve hiçbir şekilde borç yapmıyorum...
-Talane Miedaner (Life Coach)


24 Mayıs 2016 Salı

Azim ve Sebat


"Biz çalıştığımız ve ürettiğimiz sürece üstün olacağız.Üstünlük, genetik değildir; bütün insanlar birbirine eşittir.Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum.Bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..."
-Prof. Dr. Aziz Sancar 
(2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmış bilim insanımız)


Prof. Dr. Aziz Sancar, Mardin'in Savur ilçesinde, orta gelirli çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi.Anne ve babasının okuma yazma bilmediğini söyleyen Aziz Sancar "Ancak eğitimin önemini biliyorlardı ve çocuklarının tümünün eğitim alması için ellerinden geleni yaptılar" diyor.
İlk, orta ve ve lise eğitimini Mardin'de tamamladı.1963'te girdiği İstanbul Tıp Fakültesi'ni 1969'da bitirdikten sonra Savur'da iki yıl sağlık ocağında hekimlik yaptı.
Daha sonra Dallas'a giderek Dallas Texas Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji dalında doktora yaptı.Yale Üniversitesi'nde DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamlamıştır.
Daha sonra DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdürdü.415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı.
DNA'nın onarılması ile ilgili yaptığı çalışmalardan dolayı 2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır.
Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik bölümü öğretim üyesi görevini sürdürmektedir.Kanser oluşumunda ve tedavisinde önemli bir unsur olan DNA onarımı üzerinde yıllardır çalışan Sancar bu mekanizmayı 35 yılda çözdüklerini, ancak bunun hastalara ulaşmasının biraz zaman alacağını ifade etmiştir...

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Ne İstediğine Karar Ver!


İstediğinizi elde etmek için, önce ne istediğinize karar vermelisiniz. 
Çoğu insan, çok kritik olan bu ilk adımda takılır kalır. 
İstedikleri şeyi elde etmenin mümkün olduğuna bir türlü inanamadıkları için, istemeye bile cesaret edemezler. 
Kendinizi böyle sabote etmeyin! 
Bilimin beynimiz hakkında edindiği en son bilgilere göre; beynin bir şeyi NASIL elde edeceğini bulması için, önce bizlerin NE istediğimize karar vermemiz gerekmektedir...
-Jack Canfield

Geleceğe Odaklan!


Pozitif İnsan


Başarı


17 Mayıs 2016 Salı

Finans Bilgisi


Para, bir tür güçtür.Ama ondan da güçlüsü, finans bilgisi/eğitimidir.
Para gelir ve gider; ancak paranın nasıl çalıştığını bilirseniz, üstünlüğü ele geçirir, servet yapabilirsiniz.
Olumlu düşüncenin tek başına işe yaramamasının nedeni; çoğu insanın okula gidip paranın nasıl işlediğini bilemeden ömrünün sonuna kadar para kazanmak uğruna hayatını tüketmesidir.
Para, okullarda öğretilmez.Okullar skolastik ve mesleki becerilere odaklanır, mali becerilere yer vermez.Bu da okulda çok başarılı olan bankacıların, doktorların ve muhasebecilerin yaşamları boyunca maddi sıkıntılar içinde boğuşmasını açıklamaktadır.
Çoğumuz para konusunu ana-babalarımızdan öğreniriz.
Peki ya yoksul ana-baba çocuğuna parayla ilgili ne söyleyebilir?
"Okulda kal, çok çalış!" derler, o kadar.Çocuk yüksek notlarla okuldan mezun olur ama beynine işlenen finans programı ve düşünce biçimi yoksulluk kökenlidir.Henüz küçük bir çocukken öğrenilmiştir bu...
-Robert Kiyosaki (Rich Dad, Poor Dad)

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Evren Size Hayalini Kurduğunuz Her Şeyi Sağlayacak


 
Düşündüğünüz ve hayalini kurduğunuz şeyleri hayatınıza çağırdığınızı unutmayın; isteseniz de istemeseniz de.
Sürekli olarak odaklandığınız her ne ise, hayat karşınıza onu çıkarır (bu ister istediğiniz ister istemediğiniz bir şey olsun).
Dolayısıyla sürekli hayatınızda yolunda gitmeyen şeyler konusunda düşünüyor ve konuşuyorsanız; o zaman kesinlikle istemediğiniz şeyleri hayatınıza çekersiniz.
Hepimiz düşündüğümüz ve hayalini kurduğumuz şeylere sahip oluruz, bu yüzden olmasını istediğimiz şeylere dair düşüncelere dikkatimizi vermek oldukça önemlidir.
Hayatınıza çağırmak istediğiniz şeylere odaklanarak, istediğiniz hayatı yaratabilirsiniz...
-Dr. Wayne W. Dyer

Lao Tzu


Carl Gustav Jung


6 Mayıs 2016 Cuma

İstediğin Şeyi Elde Etmenin İlk Adımı


Daha Fazlasına Sahip Olmak İçin, Daha Fazlası Olmak Gerekir


Hayatta maddi ya da manevi olarak sahip olduğumuz her şey, bizim "kim olduğumuzun" bir sonucudur.
Şimdiki hayatımızdan/sonuçlarımızdan memnun değilsek, ilk başlayacağımız yer, kendimiz olmalıdır.

İyi bir hayatın amacı; kendimizi şimdikinden daha iyi bir hale getirmektir.

Böylece, elde edeceğimiz şeylerin bize doğru koşmalarını da sağlamış oluruz.

Sahip olduğumuz her şeyi kaybedecek olsak, bunu kolayca yerine koyabiliriz.

Niçin? Çünkü sahip olduğumuz her şey, "ne olduğumuzun" sonucunda elde edilmişlerdir.
Niteliklerimizde bir eksilme olmadığını varsayarsak, kaybettiğimiz her şeyi belli bir zaman zarfında kolayca yerine koyabiliriz.
Aynı bilgi, aynı tutum, aynı çaba ve aynı plan, daima aynı sonuçları verir...

Elinizdekinden daha fazlasını elde etmek için, şu anda olduğunuzdan daha fazlası olmalısınız.
Başarı; çekici bir insan olmanla, kendine çektiğin bir şeydir.Bu, kovalanan bir şey değildir; çekici olmakla elde edilir.Bir şeyi kendinize doğru çekebilmeniz için, önce "olmanız" gerekir.
Önce kişisel/zihinsel olarak, daha sonra da maddesel yönden ilerler ve gelişiriz.
Ne yazık ki, insanların çoğu bu planı tersine çevirirler.
Onların felsefesi: "Eğer daha fazla param olursa, daha iyi bir insan olurum" şeklindedir.Fakat hayatın çalışma prensibi bu değildir ve hayatın yapısı da böyle tasarlanmamıştır.
Daha fazlasına sahip olmak, bizi daha "fazla" yapmaz.
Daha fazlasına sahip olmak, "ne olduğumuzu" daha çok ortaya çıkarır.

Kazandıkları az bir paradan kuruşları biriktiremeyenlerin, gelecekte de biriktirebilecekleri dolarları olamaz.Disiplinli bir uygulamayla her hafta bir kavanozun içine birkaç kuruş atmakla, bankada hesap açtırmak ya da bir yatırım portföyü yönetmek arasında bir fark yoktur...
-Jim Rohn


3 Mayıs 2016 Salı

Bilinçaltınızla İş Birliği Yapın!


Bilinçaltımız; rakamlara ya da kelimelere değil, resimlere tepki verir.
Gerçekten servet edinmek (ve hedeflerimize ulaşmak) istiyorsak, bilinçaltımızla iş birliği yapmak zorundayız.
Bu bizim gerekli olan şeyleri otomatik olarak yapmamızı sağlar.
Bilinçaltınıza ihtiyaç duyduğu resimleri verdiniz mi?
İstediğiniz bir saatin, arabanın ya da evin resmini kesip hep yanınızda taşıdınız mı? Ya da bu resimleri her zaman görebileceğiniz yerlere yapıştırdınız mı?
O resimlere her baktığınızda, resimler hafızanıza/bilinçaltınıza kazınır.
Bu benim hayatımda her seferinde işe yaramıştır.
Beynimizin; yön bulmasına yardımcı olabilecek pusulalara, onu motive edecek resimlere gereksinmesi vardır.
Günlük yaşamın getirdiği uyarım seline kendimizi kaptırırsak, herhangi bir yere ulaşamadığımızda buna şaşırmamamız gerekir.
O zaman ne yapabilirsiniz?
Ne istediğinizi tam olarak tanımlayın ve kendinize bir albüm oluşturun:
Bir fotoğraf albümü alın ve içerisine gelecekte hayatınızın bir parçası olmasını istediğiniz her şeyin resmini yapıştırın.
Ne yaptığınızı, neye sahip olduğunuzu ve ne olmak istediğinizi düşünün.Duygularınızı harekete geçiren resimler seçin.
Hayalinizin albümüne mümkün olduğunca çok bakın.Arkasından bir süreliğine gözlerinizi kapatın ve tüm bunlar gerçekleştiğinde neler göreceğinizi, duyacağınızı, hissedeceğinizi, koklayacağınızı ve tadına bakacağınızı zihninizde canlandırın...
-Bodo Schäfer

1 Mayıs 2016 Pazar

Altın Yumurtlayan Tavuğunuzu Asla Kesmeyin!


Bir gün bir çiftçi kümesine gider ve tavuğunun yuvasında altın bir yumurta bulur.Emin olmak için yumurtayı alır ve kuyumcuya gider.Kuyumcu yumurtayı inceler ve "%100 altın" der.Çiftçi yumurtayı satar ve çok parayla evine döner.Akşama büyük bir ziyafet verir.Adam sabah kümese tekrar bakar ve yuvada bir altın yumurta daha bulur.O günden sonra çiftçi yuvada her gün bir yumurta bulur.
Çiftçi açgözlü bir adamdır.Kendisine devamlı tavuğun niye sadece bir tek yumurta yumurtladığını sorar.Ayrıca, ileride altın yumurta üretebilecek bir çiftlik tasarladığından, tavuğun altın yumurta yumurtlamayı nasıl becerebildiğini oldukça fazla merak etmektedir.Bu hırsına gittikçe daha fazla kapılan çiftçi bir gün kümese gider ve eline aldığı bir bıçakla tavuğu keser.Tavuğun içinde bulabildiği tek şey; yarım, oluşumunun başında olan bir yumurta olur.

Hikayenin ana fikri nedir?
ALTIN YUMURTLAYAN TAVUĞUNUZU ASLA KESMEYİN!
Çoğu insan aynı şekilde davranmıyor mu?
Tavuk sermaye (birikim, tasarruf, yatırım), yumurtalar ise getiriyi (karı, faizi, kazancı) sembolize ediyor.
İnsanların çoğu, paralarının/kazandıklarının tümünü harcıyorlar.
O yüzden asla "Altın Yumurtlayan Bir Tavuk" edinemiyorlar.
Ya da küçük, genç tavuklarını henüz altın yumurta yumurtlayabilecek duruma gelmeden kesiyorlar.

O zaman ne yapacaksınız?
Öncelikle kendinize ödeyin.
Her ayın başında (maaş aldığınızda) aylık gelirinizin en az %10'unu ayrı bir banka hesabına aktarın.Şöyle ki; 
Bir "Altın Yumurtlayan Tavuk Hesabı" açın.
Daimi hesabınızdan bu tavuk-hesabınıza otomatik ödeme talimatı verin.
Her ayın birinde (ya da maaş aldığınız günde) maaş hesabınızın %10'unun tavuk-hesabınıza otomatik olarak akmasını sağlayın.
Bu %10'la, altın yumurtlayacak olan tavuğunuzu yetiştireceksiniz.
Bu %10, sizi zengin/ekonomik olarak özgür edecek.
Tavuk-hesabınızda bulunan parayı asla ellemeyin.
Ayrıca, aldığınız her maaş zammının %50'sini tavuk-hesabınız için ayırın.
Zaten şu anda aldığınız maaşınızla yaşamaya alışık olduğunuzdan, alacağınız zammın %50'sini tavuk hesabınıza aktarmak çok büyük bir sorun olmayacaktır.

Şunu her zaman aklınızda bulundurun: 
Kazancınız sayesinde değil, tasarruf ederek zengin/ekonomik olarak özgür olabilirsiniz.
Hiç kimse sadece çok iyi para kazandığı için zengin ya da ekonomik olarak özgür olamaz.Zenginlik/Ekonomik Özgürlük; parayı elinizde tutabilirseniz oluşur.
Hemen şimdi başlayın.Ne kadar zor bir durumda olduğunuzun hiçbir önemi yok.
Aylık net gelirinizin en az %10'unu biriktirmeye hemen bugün başlayın!

Tekrar ediyorum: Altın yumurtlayan tavuğunuzu asla kesmeyeceksiniz! 
Hatta ondan bir tüy bile koparmayacaksınız.Sermayenizi asla ellemeyeceksiniz.
Hayallerinizi, elinize geçecek olan altın yumurtalar sayesinde gerçekleştireceksiniz...

KAYNAK: Die Erste Million / Bodo Schafer