12 Haziran 2014 Perşembe

MÜTHİŞ SIR


Ø  Ne istiyorsunuz?

v  Ne isterseniz isteyin, sahip olabilirsiniz.
Ø  Bunları nasıl mı iddia edebiliyorum?
·         Kendi deneyimlerimi temel alarak.
·    20 yıldan uzun zamandır “Nasıl…” kitapları denilen kitapların hevesli bir okuyucusuydum, özellikle de “Nasıl başarılı ve zengin olunacağını” anlatanların.
·         Her kelimeyi bir çırpıda okudum ve kitapta söylenen her şeyi yaptım.
·         Formülleri uyguladım.Kendimi pozitif düşünmek için eğittim.
·         Hedefler edindim.Bilinçaltımı zenginlik ve başarıyla ilgili fikirlerle besledim.
o   Ancak fark ettim ki; yüzlerce kitap okumakla ve o çok bilinen kitaplarda söylenenleri yapmakla geçen 20 yıldan sonra, ne zengin ne de başarılı olmaya yakındım.
     Başarısızlık beni bıktırdı.

Ø  Niçin onca yıldan sonra hala parasızdım, hala mücadele ediyordum ve hala başarısızdım?
·         Kalın kafalı mıydım?
·         Okul yıllarıma bakınca hep iyi olduğumu hatırladım, hep A’larım ve B’lerim vardı.
·         Edebiyat ve Hukuk Fakültelerini bitirmiştim.
·         Ve zeka testlerinde ortalamanın çok üstündeydim.Yani kalın kafalı olamazdım.
·         Azmim yetersiz miydi?
·         Gündüzleri işimi yürütürken, geceleri de hukuk okuyacak kadar azimliydim.
·         Tembel ve şanssız da değildim.
·         Dolayısıyla, orta derecede akıllıydım, azimliydim, çalışkandım, ama şu “Nasıl…” kitaplarında vaat edilen zenginlik ve başarıya ulaşamamıştım.

Ø  Neden olduğunu bulmaya kararlıydım ve araştırmaya başladım.
·         On milyonlarca “Nasıl…” kitabı satılmıştı…
·         1980 yılında ABD’de milyonerler sayıca nüfusun %2’sinden daha azını oluşturuyordu.
·         Kendi çabalarıyla milyoner olanların sayısı ise, %1’lik dilimin küçük bir parçasını oluşturuyordu, çok daha azı da 35 yaşından önce zengin olabilmişti.
·         Refah düzeyi en yüksek, para kazanma özgürlüğünün sınırsız olduğu kabul edilen bir ülkede yaşıyordum; ancak, nüfusun çok çok azı bir milyon dolarla ölçülen zenginlik dilimi içindeydi.
Ø  Milyoner olmayan, başarısızlığa uğramış çoğunluk hakkında meraklanmaya başladım.
·         Milyonlarca insan, nasıl başarılı olunacağını okudu, ancak sadece çok azı gerçekten başardı.
·         Geri kalanın hepsi –büyük çoğunluk- benim gibi olmalıydı; hala istiyor, bakıyor, deniyor ama kitaplarda vaat edilen zenginliğe sahip olamıyordu.


Ø  Neden bu kadar büyük bir çoğunluk başarısızlığa uğradı?
Ø  Bir şeyin nasıl yapılacağını öğrenmekle, gerçekten başarmak arasındaki hangi gizli halka, hangi görünmez bağlantı kayıptı?


Ø  Peki ya, hiçbir şeyin nasıl yapılacağını resmen “öğrenemeyen” insanlar?
Ø  Ya da şu hiçbir “Nasıl…” kitabı okumadığı halde, büyük servet kazanmış olanlar?
Ø  O insanların bildiği –ya da bilmeden uyguladığı-, benim ve milyonlarca “Nasıl…” kitabı okuyucusunun bilmediği, “sır” neydi?

Ø  Araştırmayla geçen yıllardan sonra cevabın, “gizli bir halka” olduğunu buldum.
·         Prensip o kadar güçlü ki, ona “MÜTHİŞ SIR” adını verdim.
v  Bu prensip olmadan küçük şeyler başarabilirsiniz, bu prensiple ise istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz, her şeyi.

Ø  Siz de dahil olmak üzere herkes, genellikle “farkında olmadan” bu yöntemi kullanır.
v  Önemli bir şey başardığınızda, mutlaka Müthiş Sırrı kullanmışsınızdır.
·         Zor bir engeli aştığınızda, yine Müthiş Sırrı kullanmışsınızdır.

Ø  Sırrı başarılı bir şekilde kullanmanız için, onun farkında olmanız gerekmez.
v  Ama sırrın bilincinde olanlar büyük zenginliğe, başarıya ve mutluluğa ulaşırlar.

Ø  Müthiş Sırrı, istediğiniz zaman kullanmaya başlayabilirsiniz.
·         Kaç yaşında olduğunuz, ne kadar fakir ya da eğitimsiz olduğunuz, yaşam koşullarınız sorun olmaz.
·         Hemen ŞİMDİ kullanmaya başlayabilirsiniz.
·         Prensip, insanın varoluşu kadar yaşlı.

Ø  Neden bütün çabalarıma ve okumama rağmen hala başarısızım?
Ø  Neden milyonlarca “Nasıl…” kitabı satılmasına rağmen, bu kadar fazla insan da başarısız?
·         Bunun üzerinden çok zaman geçmeden yanıtı –Müthiş Sırrı –keşfettim.

Ø  MÜTHİŞ SIR:
v  “Bir şeyi başarmak için, o işi başarmak her ne gerektiriyorsa yapmaya razı olmalısınız.”
v  Hedeflerinize ulaşmak için, gereken her şeyi yapmaya razı olmalısınız.

·         Müthiş Sırrın bilincinde olsanız da olmasanız işe yarıyor, sır otomatik olarak çalışıyor.

Ø  Geçek şu; konu sonuç elde etmeye gelince, niyet hareketten daha önemlidir.
v  Yapmaya karar verdiğiniz şey, gerçekten ne yaptığınızdan daha önemlidir.
v  Müthiş Sırrı kullanmaya başlamayı seçmek, bir niyettir.
v  Bir niyetiniz olduğunda ve ona ulaşmaya çalıştığınızda, istediğiniz sonuca ulaşırsınız.

Ø  İstediğiniz her şeyi tümüyle elde edeceğiniz MÜTHİŞ SIR:
Ø  Ne istediğini bilmek ve gerektirdiği her ne ise yapmak.

        İHTİYACINIZ OLANLAR

Ø  Bir hedefinize doğru yola çıkmak için,  sadece  iki şeye ihtiyacınız var:
1)    Açık bir Hedef
2)    Kesin Karar

1)    AÇIK BİR HEDEF
Ø  Bazı insanlar için bu kolaydır. Çocukluklarından beri zihinlerinde “istedikleri hedefin, hayat amaçlarının” detaylı bir resmi vardır.
·         Bu şanslı insanların istediklerini elde etmek için yaptıkları şey, sadece zihinlerindeki resmi hatırlamak ve ona konsantre olmaktır.
Ø  Çoğu insan için ise bu, o kadar da kolay değildir.
v  Bu süreçte bir fikir, bilinçaltına gönderdiğimiz “zihinsel bir resimden” daha fazlası değildir.
v  Bununla birlikte, bilinçaltının bulanık resimleri iyi cevaplayamadığı söylenir.
v  Bilinçaltı, en iyi kesin ve net fikirlere cevap verir.
·         Kendinize sadece “Çok para istiyorum” demek, muhtemelen yeteri kadar açık değildir.Tam olarak kaç para istediğinizi söylemek daha iyidir.
·         “Yeni bir meslek istiyorum” demek de yeterli değildir, dünya mesleklerle dolu.
·         Hedeflerinizi olabildiğince açık bir biçimde kağıda yazmak da yararlı olabilir.
·         Eğer siz de, diğer birçok insan gibi ne istediğinizden emin değilseniz, istediğiniz şeyi “keşfetme niyetinizi” çok açık bir şekilde ifade edin –kesin bir zamanla.
v  Unutmayın; bilinçaltınız, -sunduğunuz fikir kesin ve net olduğu sürece- onun ne olduğuyla ilgilenmez.

2)    KESİN KARAR
Ø  Bu, istemek gibi bir davranıştır.
·         Ancak uğraşmak zorunda kaldığınız, yanlış anlaşılan davranışlardan biridir.
o   Kesin karar” sözü geçtiğinde, birçok insan onu bir “söz verme” ya da bir “zorunluluk”  olarak düşünüyor.
·         Onlar söz vermeyi; başka birisinin “Kesin karar vermeni istiyorum” şeklinde bir dayatması ya da “Buna söz veriyorum” şeklinde kendi dayatmaları olarak görüyorlar.
·         Eğer “kesin karar” deyince aklınıza gelen buysa, sizden bu düşünce şeklinizi değiştirmenizi isteyeceğim.

Ø  Benim tanımıma göre KESİN KARAR; ne olursa olsun istediğiniz şeyin peşinden gitmeye devam etmenizi sağlayan birgüven duygusu” dur.
v  Bir söz ya da zorunluluk değil.
v  Aksine öyle büyük bir arzuyla istediğiniz ve sizin için öyle önemli olan bir fikir ki, sonunda elde etmek için yapmak zorunda olduğunuz her şeye değecek.
v  Bu güven –bu sabit, değişmez fikir- Müthiş Sırrın ta kendisi.

Ø  İhtiyacınız olan şeylerin listesinde sadece “iki şey” varken (açık bir hedef ve kesin karar), ihtiyacınız olmayan şeyler listeniz ise neredeyse sonsuz.
·         Çok paraya ihtiyacınız yok, zamana ya da şansa da.
·         Çok fazla zekaya ya da eğitime de ihtiyacınız yok.
·         Başka insanlardan yardım almak iyi olsa da, ihtiyacınız yok.
·         Ve bir plana da ihtiyacınız yok.

Ø  Bunları insanlara anlattığım zaman bana, “Bu başarının kuralları hakkında duyduğumuz ve okuduğumuz her şeye ters düşüyor.” dediler ve sonra da şunları eklediler: “İşini planla, planını uygula” kabul görmüş bilgece bir sözdür.
·         Katılmıyorum.
v  Planlara muhtaç olmamanız için, güçlü bir sebep var:
v  Açık bir hedefiniz ile kesin bir kararınız olduğu zaman, “doğal olarak” sizi hedefe götürecek şeylere doğru çekilirsiniz. (RAS)

Ø  Başka bir deyişle; istediğinizi almanız için ne yapmanız gerektiğini anlatan, “doğal bir plan mekanizmasına” RAS- sahipsiniz.
·         Mekanizma, hedefe nasıl ulaşacağınıza dair hiçbir fikriniz olmasa bile çalışır.
o   Yapmanız gereken tek şey; hedefi zihninizde netleştirmek ve kesin karar vermek.
·         Süreç kendiliğinden işler.Neyi, nasıl ve ne zaman yapacağınızı bilmeniz gerekmez.Bunu süreç içinde öğrenirsiniz.
v  Planlar, yöntemler ve kurallar güzel olabilir ama, onlara ihtiyacınız yok.
v  “HEDEF” ve “KESİN KARAR” her şeydir.


Ø  Bir kere daha tekrarlayalım.

Ø  MÜTHİŞ SIR şu: Bir şeyleri başarmak için, onu başarmak ne gerektiriyorsa yapmaya istekli olmalısınız.

Ø  Goethe’nin aşağıdaki sözü Sırrı çok mükemmel bir biçimde açılıyor:
“Her neyi yapabilirseniz ya da yapabilmeyi düşlerseniz, ona başlayın.
Cesaret, içinde üstün kabiliyete, güce ve sihre sahiptir.”
Ø  ŞİMDİ BAŞLAYIN!

KAYNAK: Müthiş Sır / Mike Hernacki

Hiç yorum yok: