21 Mayıs 2014 Çarşamba

BAĞIMLILIK NEDİR?

Bağımlı olmak; istem dışı bile olsa, her zaman kişisel bir SEÇİM'dir.
Hiç kimse veya hiçbir şey, seni bağımlı olmaya zorlayamaz; bunu ancak SEN yaparsın.

İnsan, bir şirkete bağımlı değildir, onu bağımlı kılan bir yönetim kademesi veya bir patron değil, kendi "korkuları"dır.
Bağımlılık, korkudur.

Bağımlı olmak, bir sözleşmenin sonucu da değildir.
Bir rolle ilişkili olmadığı gibi, bir sosyal sınıfa ait olmakla da oluşmaz.
Bağımlılık, bir kişinin saygınlığının düşmesi sonucunda oluşur.
İçte yaşanan bir dağılmanın sonucudur.
Bu içsel durum, bu çürüme hali, bir iş sorumluluğu biçimini alır ve iş yerinde ast konumundaki bir görev kimliğine bürünür.
Bağımlı olmak, kendi korkularına ve hayali kuruntularına esir düşmüş hasta bir aklın eseridir.

Bağımlılık, varlığın bir hastalığıdır!..
Kişinin bütünlüğe erişememesinden kaynaklanır.
Bağımlı olmak; kişinin kendisine inanmayı bıraktığının ve düşlemekten vazgeçtiğinin bir göstergesidir.
Bağımlılık, özgürlükten yoksunluğu ve yaşamdan vazgeçişi gizlemek için insanların taktıkları maskedir.

Evren bolluk içindedir.
Bir kişinin içten isteyeceği her şeyi fazlasıyla veren "Bereket Boynuzu"dur.
Böyle bir evrende kıtlıktan korkmanın gereği yoktur.
Sadece senin korku ve şüphelerin, seni yoksul yapabilir; dünyada bağımlılığı ve yoksulluğu sürekli kalıcı kılabilir.
Yoksulluk; kişinin kendi sınırlarını görememesi demektir.
Yoksul olmak, kişinin hoşlanmadığı ve yapmayı seçmediği bir iş karşılığında kendi yaratıcılık hakkından vazgeçmesidir.

UYAN ARTIK!
Kendine baş kaldır ve kendi devrimini gerçekleştir!
Özgür olmayı, her türlü kısıtlamadan uzak bir özgürlüğü DÜŞLE!..
İstediğin her şeyi elde edebilmekten kendini alıkoyan tek kişi SENsin!
DÜŞLE...Düşle...Hiç durmadan DÜŞLE!..
--Stefano D'Anna

Hiç yorum yok: