21 Mayıs 2014 Çarşamba

İNANÇLARINIZ=HAYATINIZ


Bir şeye sahip olmayı istemek, hiçbir işe yaramaz.
İsteyebileceğiniz ne varsa isteyin; hiçbir şey değişmez.
Ancak bu isteklerinizi beyninizin güç merkezine (bilinçdışı) yerleştirirseniz, isteği düşünce alışkanlığına ve sonra da inanca dönüştürebilirseniz, işte o zaman her şey değişmeye başlayacaktır.
Ve bunu bir kere yaptığınızda, dünyadaki hiçbir kuvvet istediğinizin gerçekleşmesini ENGELLEYEMEZ.
Neden?
Çünkü bu, bir evrensel yasadır.

İnsanların hedeflerine ulaşmalarını engelleyen en büyük sorunlar, dış kaynaklı değildir.
Bir şeyin olacağına ya da yapabileceklerine inanmamalarıdır.
Eğer bir şeyin olacağına inanmazsanız, o şeyin olmayacağı neredeyse garantidir.
Başarabileceğinize inanmadığınız bir şeyi asla başaramazsınız; çünkü "inançlarınız" beynin gösteriyi yöneten kısmındadır, hatta biz farkında olmasak bile.


Eğer kredi kartı borçlarınız varsa ve maddi sıkıntı içinde iseniz; sorununuz paranızın olmaması değildir.
Paranızın olmaması sadece bir sonuçtur.
Nedeni bulmak için, tohuma bakmak lazım.
Tohum ise, alışkanlık haline gelmiş düşünceleriniz yani inançlarınızdır.
Problem burada.
İnançlarımız, genel olarak kendi kendilerini gerçekleştirirler.
Bu yüzden inançlar, isteklerden binlerce kat daha güçlüdür.
Gelirinizi on kat artırmak isteyebilirsiniz, ama inançlarınız böyle bir şeyin olmasını beklemez.
Bunun olması neredeyse imkansızdır.
Neden mi?
Çünkü, hareketlerinizi istekleriniz değil, inançlarınız kontrol ediyor.
Son 10 yıldaki sinirsel araştırmaların en önemli sonucu bu:
"DAVRANIŞLARIMIZIN  %96-98'i OTOMATİK."
Bu yüzden hedefler koyuyoruz, ama ulaşamıyoruz.
Hedefleri koyan, bilinçli zihnimiz.
Onlara ulaşmak ise, bilinçli olmayan (bilinçdışı) zihnin işlevidir.

Hiç yorum yok: